43 Yaşındaki Resif Akvaryumu - Paul Baldassano

Deathgrip · 27 Nis 2014

Tuzlu su akvaryumunda en önemli konulardan biri bence sürdürülebilirlik. Tanklar genelde 1-2 yaşını dolduramadan bozuluyor. Bu gruba ben de dahilim. 2005, 2006, 2010 senelerinde kurduğum 3 tankı da 2 senesini dolduramadan bozdum. Hepsinin sebebi var ama bence sürdürülebilirlik söz konusu olduğunda yeterli sebepler değil. Yani benim için halen akvaryum hobisinde ulaşılabilecek en büyük hedef en güzel akvaryumlardan birini kurmak değil en azından bir 10 seneyi devirebilmek.

Burada kasıt aynı akvaryumu kullanmak değil, içindeki canlı hayatının devamı. Keza şimdi yazacağım akvaryumda da bir kez buna benzer bir değişiklik olmuş. Yine Reef Keeping'de 2008 yılında Porto Riko'dan ayın akvaryumu seçilmiş bir tankın canlı kayaları 18 yaşındaydı. Şuan 24 yaşını doldurmuşlardır muhtemelen. Bu hobici de bahsettiğim transfer yöntemiyle 2005 yılında yeni bir tanka geçiyor. Ama canlı kayalar ve muhtemelen diğer canlılar transfer ediliyor. Yani bu insanlar da taşınıyor, işleri yoğunlaşıyor hatta ciddi sağlık problemleri ile boğuşabiliyor. Paul başlığında eşinin halen güncel olan bu sağlık problemlerinden de bahsediyor. Yani anlatmak istediğim şey, yeni bir akvaryum kurarken ana hedef sürdürülebilirlik olmalı.

Paul Baldassano 1971'de 120 litrelik bir tankla başlıyor. Daha sonra 1979'da eşiyle beraber yeni eve taşınırken 400 litrelik bir tanka geçiyor. Kum, kayalar, tuzlu su ve bütün canlılar bu akvaryuma transfer ediliyor.

1972

2009

43 yılda akvaryum bir kere dahi çökmemiş. İnanılmaz bir başarı. Sadece 3 defa toplu canlı ölümleri olmuş. Oturduğu yerleşim yeri 10 yıl önce su değişimi yapmadan az önce su şebekesine çinko ortofosfat katmış. Tabii su değişimi sırasında suya ciddi miktarda çinko girişi olmuş. Mercanların hepsi deliye dönmüş. 15 ve 18 yıl önce de çamaşır suyu ile ilgili kaza yaşamış. Yanlış anlamadıysam doğal deniz suyunu saflaştırmak için çamaşır suyu kullanıyormuş. Ancak o seferlerde kokulu olan çamaşır sularından kullanmış. Bu olaylarda mercanlara hiçbir şey olmamış ancak olan balıklara olmuş. 10 yaşında bir mandarin, 18 yaşındaki Cusk Eel ve 10 yaşındaki Hippo Tang ölmüş. Balıklar saniyeler içinde hayatını kaybetmiş. Bu çamaşır suyu kazalarından kurtulan Fire Clown olmuş.

15 Yaşındaki Fire Clown, 15 Yaşındaki Bubble Coral ile Beraber

“Sağlıklı balık üreyen balıktır.”

Doğadaki balıkların akvaryumlardakine göre çok sağlıklı olduğunu belirtiyor. Bunun sebebi de balıkların daha küçük boyutlu balıkları yemesi. Balıkların %20’si yağdan oluşuyormuş. Bir balık küçük bir balığı yediği zaman bu yağı ve hatrı sayılır miktarda da kalsiyumu mideye indirmiş oluyor. Bizim akvaryumlarımızdaki balıklarımız bunlardan yoksunmuş. Ne zaman balıkların diyetlerine yağ eklenirse o zaman üremeye başlarlar gibi bir sonuç çıkıyor. Blue Devil Damsel balıkları diyetlerine yağ eklediği anda yıllarca üremeye başlamışlar.

1972 - Blue Devil Yumurtaları

Diyete yağı eklemenin iki yolu var diyor. Birincisi denizden küçük balık toplamak ki bu çok zor bir iş. Diğeri ise kurutulmuş yavru Mackerel balıkları almak veya balık yemine balık yağı damlatıp bu şekilde besleme yapmak. Herhalde bize de en uygun gelecek şey balık yemine balık yağı damlatmak. Burada daha iyi emilim yaptıkları için pellet tipi küçük yuvarlak yemleri tavsiye ediyor. Ayrıca pul yem su yüzeyinde yağ tabakasına sebep oluyormuş. Yağ bakımından canlı kurt ile beslemenin de önemine dikkat çekiyor yazıda. (Zararlı bakteriler içeren Tubifex ile beslemeyin)

Copperband dışında neredeyse tüm balıkları üremiş. Bir de sağlıklı balığın eşi olmasa bile türe göre yuva kazacağını, alanı temizleyeceğini ve diğer balıkları kovalayacağını söylüyor. Yani ortada bir eş olmasa bile DNA’sında kayıtlı olan davranışları gösterir diyor. Evlerdeki kısırlaştırılmamış yalnız kedilerde gözlemleyebileceğiniz davranışlar gibi.

“Yosun tedavi edilemez, çünkü bir hastalık değildir”

Yine benim de dahil olduğum yosun kelimesini duyduğu anda kalp krizi geçiren hobicilere sesleniyor. Yosunlar sağlıklı resiflerde olur ve yosunlar olmasaydı kestaneler, tangler, salyangozlar, blennyler ne yerdi diye soruyor? Bu canlılar orada çünkü yosunlar da orada diyor. Resiflerde yosunları göremiyor olmamızın sebebi bu canlıların geceden temizliği yapmasıymış.

“Çok temiz, steril bir tank en sağlıklı tank değildir” ve “Az bir miktar yosun, iyi bir işaret” diyor. Yosunların suyu filtrelediğini ve birçok mikro canlıya ev sahipliği yaptığını belirtiyor.

Kaya konusundan da bahsediyor. Daha önceden denizden topluyormuş ancak artık yasak diyor. Ona göre satılan canlı kayalar da çok pahalı. Sorunu kendi kayalarını yaparak çözmüş. Denizdeki kayadan daha iyi nitrat eliminasyonu yaptıklarını söylüyor.

Çeşitli bakterilerin çeşitli yollarla akvaryuma girdiğini ve akvaryumda her yerde olduklarını belirtiyor. “Peki amaçlarımız için doğru bakteriye sahip miyiz?”, “Neden insanlar sürekli su değişimi yapıyor ve hala nitrata sahipler?” sorularını soruyor. Doğru bakteriye sahip olunduğunda bu tip sorunların yaşanmadığını ve kendisinin bu sorunu yılda birkaç kez denizden bakteri aşılayarak çözdüğünü söylüyor. Bu teori için bilimsel bir datasının olmadığını ancak nitrat sorunu yaşamamış 40 yıllık bir akvaryumu olduğunu belirtiyor. Açıkçası burada biraz tıkandım. Biz nitrojen döngüsünün son halkası olan nitratı su değişimi ile veya mikro parçacıkları protein skimmer ile toplayarak uzaklaştırıyoruz.

Peki okyanuslarda nitrat tam olarak nasıl 0.25ppm’de kalabiliyor? Nitratın yok edilmesinde yer alan süreçler nelerdir? Bu da başka bir yazı-araştırma konusu olsun. Ancak 43 yıl çok uzun bir süre, Paul gerçekten küçük bir okyanus simülasyonu yaratmış olabilir.

Fotoğraflarla bitirelim;

20 Yıl Önce Bir Dergide Çıkan Fotoğraf

1975 - Boxer Shrimplerde Üreme

10 yaşındaki Watchman ve Yumurtaları