Tartışılması gereken asıl konular atlanmış, tartışma gitmiş, nokta kadar bir Conch konusuna kilitlenmiş. Oysa conch, zaten endemik bir tür değil, istilacı bir türdür.
Satın alıp, akvaryumumuza koyduğumuz doğadan koparılmış her canlı doğanın dengesini bozar. Yerli- yabancı farketmez. Şapkayı önümüze koyalım, bu konuda hiçbirimiz masum değiliz. Yerli- yabancı firmanın satış izni alması, ithalat izni alması bir şeyi değiştirmez. Sadece devlete vergi öder. Şu anda akvaryumcularda IUCN red list'te bulunan bir çok canlı türü satılmakta. Bakanlık bundan birkaç sene önce nesli tehlike altında olan mercan türlerinin girişini yasaklamıştı. Listedeki isimler de çok tanıdık. Ama.. Denetleyen kim.. Yada gördüğü canlıyı tanımlayabilecek bir ziraat mühendisi, veteriner var mı?
Yine de akvaryum hobimiz endüstriyel balıkçılığın verdiği zarar yanında devede kulak değil, devede kıl kalır.
Balık baştan kokuyor. 3 tarafı denizlerle çevrili ülkemiz de ne yazık ki denizlerimiz kendi kaderine terk edilmiş durumda. Denetim varmış gibi görünüyor ama yok.
Denizlerimizdeki düzensiz avcılığı, yakalanan balıkların miktarını gözleriyle görmeyenler, nasıl bir katliam yapıldığını hayal bile edemez. Forumdaki arkadaşların çok azı bir gırgır yada trol av operasyonunu görmüştür. Yakalanan balıklar kamyonlara sığmaz.. 1 tane gırgır gemisinin yaptığı tek av, Tüm Türkiye'deki tuzlu su firmalarının 3-4 yıl boyunca satacağı balıktan fazladır.
Bazen yiyecek balık bulamıyoruz, bazen anormal bir balık avı yapılıyor ve satılamayan sahil kenarında, dağ gibi kasalarla çürümeyi bekleyen balıklar.. Balıkçı ile aracı anlaşamaz, tonlarca balık denize dökülür.. Tam bir düzensizlik, keşmekeş..
Santimle cetvelle yakalanmış, ölmüş, bitmiş balığı denetleyen zabıtalar, veterinerler.. (ahh ağ göz açıklığı denetlense)
1380 sayılı neredeyse yarım asırlık bir Su Ürünleri kanunu..
Üniversitede su ürünleri üzerine hiç ders almamış, yada en fazla 1-2 seçmeli ders almış veterinerler tüm su ürünleri konusunda yetkili iken. 70-80 tane ders almış yetkisiz Su Ürünleri Mühendisleri...
Say say bitmez...
Tüm bu olumsuz durumları düzeltecek, yeni bir Su Ürünleri kanunu yapılması lazım. Ama kanunları yapanlar şu an çok yoğun. Başka önemli kanunlar üzerinde çalışıyorlar. Su Ürünleri kanunu bir 50 yıl daha beklesin..